Kranyosakral Uygulama
KranyoSakral uygulama ellerle hafifçe dokunarak uygulanan ve bedenin doğal iyileşme kapasitesini artıran bir terapidir.
40 yıldan beri ağrı ve biyomekanik, sistemik ve duygusal işlev/sağlık kaybı şeklinde ortaya çıkan birçok fizyolojik sorunun tedavisinde etkili olduğu görülmüştür.
Günümüzde uygulanan birçok beden terapisinin aksine bedeni “onarma” girişiminde bulunduğunda yaşanan sorunun devam etmesine ve iyileşmenin gecikmesine neden olan bir tedavi değildir. Bilakis, vücudun kendi kendini iyileştirme yetisini nazik ama etkili bir şekilde destekler.
Birçok geleneksel tedavinin önceliği hastalıkla savaşmak iken; Kranyosakral uygulamada prensip bedendeki kaynakların, kendi kendini iyileştirme mekanizmasını devreye sokmak amacıyla, uyarılmasıdır. Uygulayan kişi, beyin ve omuriliği çevreleyen ve koruyan fiziksel ortam üzerinde çalışarak omurga zarındaki kısıtları giderir ve vücudun sinir enerjisi potansiyelini artırır. Sinir enerjisi, ayakta kalmamızı sağlayan ve vücudun kendi kendini iyileştirme kapasitesini kontrol eden hayati bir güçtür. Seanslarda danışanların fark ettiği ilk şeylerden biri, merkezi sinir sistemleri yatıştıkça ve dengelendikçe hissettikleri derin rahatlama duygusudur. Bu derin rahatlama hissi, seans sonrasında ve hatta danışan günlük yaşantısına döndükten sonra da uzunca bir süre devam edebilir.
Kranyosakral uygulama duyguların, duygusal anı ve duygusal acı olarak vücut dokularına tutunabileceğini kabul eder. Diğer birçok yöntemden daha köklü etkiler sağlayan bir tedavi şeklidir, zira sadece vücudun travmatik bir fiziksel veya duygusal deneyimden sonra hapsetmiş olabileceği enerjiden kurtulmasına yardımcı olmakla kalmaz, ayrıca travma anısının merkez sinir sisteminden kaldırılmasını da sağlar.
Eğer sinir sisteminde yer eden bir travma anısı giderilmez ise; yıllar içinde sinir sisteminde kalıcı bir travma geri besleme döngüsüne, bunun sonucunda da, kronik hastalıklara neden olur.